Bugünlerde web sitenizden beklentiler epey yüksek. Sitenizin sadece iyi bir tasarıma sahip olması yeteli değil, farklı cihazlarda hızlı bir şekilde yüklenmesi de gerekiyor. Sitenizin düzgün bir şekilde görünmesini ve çalışmasını sağlamanın tüm gerekliliklerini ile baş etmek, en deneyimli web geliştiriciler için bile zorlayıcı olabilir. Sitenizi optimize etmekte zorlanıyorsanız, Google Lighthouse gibi güçlü bir geliştirme aracı size yardımcı olabilir.
Google Lighthouse’u hiç duymadınız mı? Ya da bu aracın size nasıl yardımcı olabileceğinden emin değil misiniz?
Bu rehberde aşağıdaki konulardan bahsedeceğiz:
Hadi başlayalım.
Google Lighthouse, web geliştiricilerin sitelerindeki sayfaların kalitesini iyileştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan bir araçtır.
Sayfaların yüklenme hızlarını, erişilebilirliğini ve genel arama motoru optimizasyonunu (SEO) kontrol eder. Bu etkenler önemlidir çünkü her bir sayfanın kalitesi, web sitenizin SEO’suna bütünsel olarak katkıda bulunur.
Google’ın başlangıçta sadece Aşamalı Web Uygulamalarını (PWA) analiz etmesi amacııyla geliştirdiği araç, işlevselliği genişletilerek, web tasarımcılar için daha erişilebilir hale getirildi.
Araç, simüle edilmiş koşullar altında bir sayfanın ne kadar iyi yüklendiğini test ediyor. Bu koşullar, yavaş bir cihazda zayıf bir veri bağlantısı, paket kaybı ve ağ azaltma gibi durumları içeriyor.
Bu test kulağa adil gelmiyor mu? Pek öyle değil aslında.
Google Lighthouse’un amacı site yüklenme hızınızı daha iyi optimize etmenize yardımcı olmak olduğundan, ideal olmayan koşullar sunarak web sayfalarınızın bu durumlarda nasıl performans gösterdiklerini test ediyor. Böylece web sitenizi, gerçek dünyada karşılaşabileceği sorunlarla karşı karşıya getirerek optimizasyon yolculuğunda size yardımcı olacak mükemmel bir test sunuyor.
Web sayfalarınızı Google Lighthouse ile tararken beş farklı metrik üzerinden bir skor alacaksınız. Şimdi bu metriklere bir göz atalım.
Sitenizin sayfalarının performansı, sitenizin genel olarak yüklenme hızıyla ve kullanıcıların site içeriğinizle ne kadar iyi etkileşim kurabildiğiyle ilgilidir.
Siteniz harika, yüksek çözünürlüklü görsellerle dolu olabilir, ancak sayfalarınız yeterince hızlı yüklenmezse, ziyaretçileriniz daha bu görseller yüklenmeden sitenizi terk edebilir.
Google, sayfaları hızlı bir şekilde yüklenen siteleri ödüllendirir ve arama sonuçlarında daha yavaş sitelerin üstüne hızlı sitelere öncelik verir.
Erişilebilirlik testi, bir sayfa başlığının (header) belirlendiğinden emin olmak için sayfalarınızı kontrol eder. Ayrıca, kolayca okunabilir olduklarından emin olmak için sitenizdeki renkler üzerinde temel kontroller yapar ve görme engelli bir kullanıcı için ölçeklenip ölçeklenemeyeceğinden emin olmak için sitenizdeki metinleri kontrol eder.
Otomatik testlerin her şeyi kontrol etmesi mümkün olmadığından Google Lighthouse sitenizin tamamen erişilebilir olduğundan emin olmak için manuel olarak kontrol etmeniz gereken bazı öğeler de sunar.
Bu test diğerlerinden daha geneldir, ancak büyük ölçüde güvenlik açıklarına odaklanır. Sayfa yüklendiğinde arka plandaki hatalar, güncel olmayan dizinlere referanslar veya güvenli olmayan bağlantılar gibi sorunları arar.
SEO birçok kullanıcının aşina olduğu bir konu. Bu test, web sayfanızın arama motorları tarafında kolayca bulunup bulunmadığını kontrol eder.
Bu, her sayfada H1 başlıkları ve uygun meta tag’ler gibi öğelerin olup olmaması gibi kontrolleri içerir. SEO testi ayrıca manuel olarak kontrol edilecek öğelerin de bir listesini çıkarır.
Aşamalı Web Uygulaması (PWA) taraması, sayfalarınızın bir ziyaretçinin mobil cihazına kolayca indirilebildiğinden ve çevrimdışı erişilebildiğinden emin olmak için kontroller yapar. Bu işlev, web siteniz internet erişiminin zayıf veya kesintili olabileceği bir bölgeye hizmet veriyorsa özellikle önemlidir.
Artık Google Lighthouse’un sitenizde neleri test ettiğine değindiğimize göre, bu skorun sizin için neden önemli olması gerektiğine geçebiliriz.
Web sitenizin performansını mobil cihazları göz önünde bulundurarak optimize etmeyi hedeflediğinizde, sitenizin masaüstü tarayıcılardaki performansı da artacaktır. Sitelere mobil cihazlardan erişen kullanıcı sayısı giderek artıyor, bu nedenle sitenizin ziyaretçilerinize hızlı ve sorunsuz bir deneyim sunması önemlidir.
Bu iyileştirmeler, sitenizin aranabilirliğini de büyük ölçüde artıracaktır.
Sonuçta, sitenizi hiç kimse görüntülemiyorsa pek de bir işe yaramıyordur, değil mi? Daha iyi performans gösteren bir site, arama motoru sonuç sayfalarında daha yüksek bir sıralama ile ödüllendirilir. Yani performansı önemsemek, sitenize rekabet avantajı sağlar.
GoDaddy’nin rakiplerine kıyasla ne durumda olduğunu öğrenmek ister misiniz? Bunu test edebileceğimiz örnek siteler kurmak için piyasadaki en popüler dört web sitesi oluşturma ürününü kullandık: GoDaddy Web Siteleri + Pazarlama Araçları, Squarespace, Weebly ve Wix.
Örnek siteleri metodik bir şekilde kurarak mümkün olduğunca objektif bir test oluşturmaya çalıştık. İşte yaptıklarımız:
Siteler yayınlandıktan sonra, Google Lighthouse kullanarak her birini test ettik. Unutmayın, sitenizin Lighthouse skoru ne kadar yüksekse o kadar iyidir.
Bu denemede, Web Siteleri + Pazarlama araçları kullanılarak yapılan siteler Squarespace, Weebly ve Wix ile yapılanlarla Erişilebilirlik ve En İyi Uygulamalar skorlarında birbirlerine benziyor.
Ancak, Web Siteleri + Pazarlama araçları ile yapılan sitelerin, Aşamalı Web Uygulaması skoru diğerlerine kıyasla biraz daha önde. Performans skoru ise oldukça etkileyici sonuçlara sahip.
Bu örnek sitelerin yanı sıra, GoDaddy Web Siteleri + Pazarlama Araçları, Is My Host Fast Enough Yet tarafından gerçek kullanıcı sitelerinin izlendiği sunucu gecikme süreleri (Time to First Byte) sıralamasında en tepede yer aldı. Time to First Byte (İlk Bayta Kadar Süre), bir kullanıcının bir sayfa istemesinin başlangıcından sunucudan yanıtın ilk baytını alana kadar geçen süreye deniyor.
Sonuçlar çok etkileyici. Web Siteleri + Pazarlama araçlarının hem mobil hem masaüstü ziyaretçileri, burada listelenen diğer hosting sağlayıcılarını ziyaret eden kullanıcılardan önemli ölçüde daha az gecikme süresi yaşıyorlar.
Tamam, size çok fazla istatistiki bilgi verdik, peki bunlar işletmeniz için gerçekte ne anlama geliyor? Google, sayfa yüklenme süresi bir saniyeden üç saniyeye çıkınca, kullanıcıların sitenizi terk etme olasılığının yüzde 32 arttığını gösteriyor.
Başka bir deyişle, web siteniz ne kadar yavaşsa, ziyaretçilerin sitenizde gezinmeden (veya bir şey satın almadan) sitenizden ayrılma olasılığı o kadar artar.